Denizler Altında 20.000 Fersah / Jules Verne

Denizler Altında 20.000 Fersah

Jules Verne’in 1870 yılında yayımlanan bu romanında, Kaptan Nemo’nun Nautilus adlı denizaltısıyla yolculuğa çıkıyoruz. Gemilere çarpıp onları batıran dev bir deniz canavarı zannedilen Nautilus, toplumla olan tüm bağlarını koparmış, bilgili, kültürlü bir adam olan Kaptan Nemo tarafından yönetiliyor. Mürettebatı da yine kendisi gibi insanlardan, aralarında başka bir dilde anlaşan kişilerden meydana geliyor. Doğabilimcisi Pierre Aronnax, uşağı Conseil ve gözü kara Kanadalı zıpkıncı Ned Land da tesadüfen Kaptan Nemo’yla karşılaşıyor ve Kızıldeniz, Akdeniz, Kayıp Atlantis ile Güney Kutbu’nu birlikte geçiyorlar. Bu sırada denizlerin altında karşılaştıkları köpekbalıkları, camgözler, türlü çeşit su yosunları, yeraltı volkanları ve Jules Verne’in gerçekçi anlatımıyla zihnimizde canlandırabileceğimiz her türden deniz yaratığının yaşadığı dünyaya yolculuk ediyoruz. Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, bilimkurgu olarak yazılmış, ama Jules Verne’in pek çok kitabı gibi gerçekleşmesi mümkün olmuş anlatılardan biridir.

Jules Gabriel Verne

(8 Şubat 1828 – 24 Mart 1905)

Verne, Hugo Gernsback ve H. G. Wells ile genellikle “Bilim kurgunun babası” olarak adlandırılır. Eserlerinde ayrıntılarıyla tarif ettiği buluşlar ve makinaların o sıralarda gelişmekte olan Avrupa sanayisi ve teknolojisine ilham kaynağı olduğu düşünülür. Özellikle uzay, hava taşıtları, denizaltılar hakkında yazmıştır.

Daha çok Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870), Dünyanın Merkezine Yolculuk (1864) ve Seksen Günde Devr-i Âlem (1873) romanlarıyla tanınır. UNESCO’nun çeviri kitap veritabanına (Index Translationum) göre dünyada en çok çevrilen ikinci bireysel yazardır

Jules Verne
Jules Verne
Hayatı

8 Şubat 1828’de Fransa’nın Nantes şehrinde doğdu. Varlıklı bir avukat olan Pierre Verne ile eşi Sophie Henriette Allotte de la Fuye’nin beş çocuğundan en büyüğüdür. Kış aylarında yoğun trafikli bir liman şehri olan Nantes’da; yaz aylarında ise Loire Nehri kıyısında yelkenlileri ve gemileri izleyerek geçirdiği çocukluğu, seyahat ve macera üstüne hayallerini ateşledi. 12 yaşında iken tayfalık yapmak üzere bir gemiye binip evden kaçmaya yeltenen Jules Verne’in, babası tarafından yakalanıp gemiden indirildiğinde “bundan sonra yalnız hayal dünyasında seyahat edeceğine“ dair ailesine söz verdiği rivayet edilir Bu hikayenin gerçekliği hakkında şüpheler vardır.. Jules Verne’nin deniz ve macera tutkusunu kardeşi Paul de paylaşıyordu; Paul, sonunda bir deniz mühendisi oldu. Jules Verne ise kısa hikayeler ve şiirler yazmaya başladığı yatılı okul döneminin ardından 1846’da babasının işini devam ettirebilmek için hukuk öğrenimi görmek üzere Paris’e gitti.

Jules Verne, Paris’e gittikten sonra kısa sürede hukuk diplomasını aldı ancak bu süre içinde edebiyat hevesinin hukuka ilgisinden daha büyük olduğunu fark etti. Amcası aracılığıyla Paris edebiyat çevresi ile tanıştı Şahsen tanıdığı Victor Hugo, Alexandre Dumas (oğul) gibi yazarların etkisinde tiyatro oyunları kaleme aldı; bohem bir hayat sürdürdü. Baba-mesleğini devam ettirmek yerine tiyatro ve edebiyata yönelmesine kızan babası maddi desteğini kesince geçimini yazarak karşılamak zorunda kaldı.

Yazarlığa, arkadaşı müzisyen Jean Louis Aristide Hignard ile birlikte tiyatro oyunları yazarak başladı. İlk tiyatro eseri 12 Haziran 1850’de sahnelendi. 1852-1855’te bir Paris tiyatrosunda sekreterlik yaptı; komediler, operetler yazdı; kısa hikâyeler kaleme alıp dergilerde yayınlatmaya başladı. Çoğu Paris’te çıkan “Musée des familles” adlı dergide yayınlandı. Amerikalı yazar Edgar Allan Poe’nın eserlerini okuduktan sonra onun büyük bir hayranı olan Verne, Poe etkisinde yazılar üretmeye başladı.

Bir gemi ile dünyayı dolaşmış olan Fransız seyyah Jacques Arago ile dost oldu. Bu dostluk ona, Paris’ten daha geniş ve ilginç dünyalar hakkında yazılar yazması için ilham verdi; Fransa dışına hiç çıkmamış olsa da hayal gücünü kullanarak başka dünyaları anlattı.

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir