Geri Sayım / Robert Ludlum

Geri SayımGeri Sayım

Geri Sayım’dan…

Moskova’dan yaklaşık dokuz yüz hava mili uzaklıktaki Chelyabinsk ormanlarında, bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin seçkin yöneticilerinin en sevdiği dinlenme köşesi olan bir av kulübesi vardı. Bir dağ gölünün kenarında bulunan kulübe, bütün mevsimler için bir dacha idi. İlkbahar ve yaz aylarında kır çiçekleri festivali, sonbahar ve kış ay-larındaysa avcılar için bir cennetti.

Eski Presidium’un çöküşünden sonraki yıllarda yeni yöneticiler tarafından bozulmadan korundu ve Rusya’nın en saygın bilim adamı; nükleer fizikçi ve her dönemin adamı olan Dimitri Yuri Yurievich için politikadan uzak bir mezar oldu. Çünkü bütün uluslarla paylaşmak istediği dehasına saygı değil, yalnızca öfke duyan katiller tarafından korkunç bir tuzağa düşürülerek zalimce öldürülmüştü. Katillerin nereden geldikleri ve kim oldukları bilinmiyordu ama gerçekten kötü adamlardı.

Yatakta yatan saçları seyrelmiş yaşlı kadının önünde bir pencere vardı ve buradan erken yağan kuzey karı görünüyordu. Camın ötesindeki her şey kadının saçlarıyla buruşuk yüzü gibi beyaz ve donuktu. Ağaçların dalları karların ağırlığı yüzünden eğilirken etraf gözleri kamaştıran bir beyazlık içindeydi. Yaşlı kadın zorlukla yan sehpadaki pirinç çanı alıp salladı.

Birkaç dakika sonra otuz yaşlarında, kahverengi saçlı ve parlak kahverengi gözlü, sağlıklı bir kadın telaşla odaya girdi. “Evet, büyükanne, senin için ne yapabilirim?”

— 5 —

“Gereğinden fazlasını yaptın zaten, çocuğum.”

“Ben çocuk değilim ve senin için yapamayacağım şey yoktur, biliyorsun. Sana çay getireyim mi?”

“Hayır, bana bir rahip çağırabilirsin… hangi mezhepten olduğu önemli değil.

Uzun zamandır bize rahipler için izin yoktu.”

“Rahibe değil, doğru dürüst beslenmeye ihtiyacın var, büyükanne.”

“Tanrım, tıpkı büyükbaban gibi konuşuyorsun. Her zaman tartışıyor, hep eleştiriyorsun…”

“Hiç de eleştirmiyorum,” diye sözünü kesti Anastasia Yuriskaya Sollatov. “Bir serçe kadar yemek yiyorsun!”

“Herhalde, onlar da ağırlıkları kadar yiyorlardır… Neyse, kocan nerede?”

“Ava çıktı. Bu taze karda hayvanları izleyebileceğini söyledi.”

“Herhalde kendi ayağını vurur. Ayrıca yiyeceğe de ihtiyacımız yok. Moskova bu konuda çok cömert,” dedi yaşlı kadın.

“Öyle olmaları gerektiği için!” diye karşılık verdi Anastasia

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir