SAS / Lizbon Büyücüleri / Gerard De Villiers

Lizbon BüyücüleriLizbon Büyücüleri

Lizbon Büyücüleri’nden…

TAP’ın eski bir Boeing 707’si Lizbon Havaalanı‘na iniş yapmak için Porto Otoyolu’nun üzerinden süzüldü. Uçakta Angola’dan gelen mülteciler vardı. Luanda’da tahliye edilmeyi bekleyen iki yüz elli bin beyazın her gün beş yüzü getiriliyordu. Joe Walker tuvaletini yaptı ve hiç acele etmeden sırtındaki cihazlarla, otoyolla Birinci Hafif Topçu Alayı arasındaki yola döndü. Joe Walker’ın arkası delik eski blucini, dürbün gibi kaim gözlüğü, 1.95’lik boyu, başının kelliği ve kızarık yüzüyle farkedilmemesi imkânsızdı. Ama ona hiçbir şey 1975 Mayıs’ında Portekiz’deki kapitalizmi hatırlatmıyordu.

25 Nisan 1974 darbesinden beri 1. “Ralis” isyan halindeydi. Resmi görevlilerin yerine Sovyet askerleri yerleşmişti ve onları kimin yönettiği bilinmiyordu. Kışlanın içinde tehlikeye atılanlar kendilerini neyin beklediğinden habersizdiler.

Joe Walker Associated Press’in kendine verdiği motosikletin desteğine iyi dayanıp dayanmadığım baktı ve çantaların birinden bir makara film aldı.

Kuşkuluydu, saatine göz attı. Alfonso ve Guadaloupe ana kapıyı geçeli kırk beş dakika olmuştu. Ağır adımlarla kışlanın girişindeki kalabalığa yaklaştı. Yüzlerce genç kız ve delikanlı MRPP’nin orak çekiçli bayrağım sallıyorlardı. Bu yeni Portekiz’in en etkili partilerinden biriydi.

1. Ralis’i destekleyen gösterilerde asıl amaç, altmış bin zengini Brezilya’ya kaçırmasına, basını susturmasına ve bankaları millileştirmesine rağmen “sağcı” kabul edilen Devrim Konseyi’ne karşı harekete geçirmek için topçuları baskı altında tutmaktı. Ancak bazıları için bu yeterli değildi. General Otelo de Carvalho yeterince insan öldürülmediğinden yakınıyordu.

Joe Walker dikkatle kalabalığın arasından geçti ve parmaklıklı kapıya yaklaştı. Omuzlarında G 3 olan tatbikat kıyafetli iki asker nöbet tutuyordu, her ikisi de hırpaniydi. Joe Walker boş avluya göz attı. Göstericiler -zafer isteklerini getiren bir heyeti bekliyordu. Girişin biraz gerisinde ve avluya dönük bir ağır makinelinin üzerine birkaç asker uzanmıştı. Biri gitar çalıyordu. Guadaloupe ve Alfonso’dan hiçbir iz yoktu. Joe Walker yere tükürdü. Bütün gün boyunca Portekizliler bunu defalarca yaparlardı. Huzursuzdu. Lizbon’da ağır bir hava vardı. Rossio ile deniz arasındaki iş muhiti hep böyle pis, sıcak ve hareketliydi, ayrıca duvarlar kırmızı ilan ve bezlerden görünmüyordu.

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir