Suda Yan Ateşte Boğul / Charles Bukowski

Suda Yan Ateşte BoğulSuda Yan Ateşte Boğul

Suda Yan Ateşte Boğul’dan…

babamın evinde dolanıyorum (20 yıl aynı işte çalışıp hâlâ 8.000 dolar borçlu olduğu evde) ve ölü ayakkabılarına bakıyorum ayaklarının deriye verdiği şekle, öfkeyle gül fidanları dikiyormuşcasına, dikiyordu da, ve sönmüş sigarasına bakıyorum, son sigarasına ve o gece uyuduğu son yatağa, ve yatağını düzeltmek geliyor içimden ama yapamam, çünkü bir baba öldükten sonra bile hep evin efendisidir; sanırım böyle şeyler defalarca yaşanmıştır ama elimde değil düşünüyorum

sabahın yedisinde mutfakta yerde ölmek başka insanlar yumurta kızartırken o kadar zor değil kendi başına gelmedikçe.

dışarı çıkıp bir portakal alıyorum ve parlak kabuğunu soyuyorum; herşey hâlâ yaşıyor: çimler oldukça iyi büyüyor, güneş, çevresinde bir Rus uydusunun tur attığı ışınlarını gönderiyor, bir yerlerde bir köpek anlamsız havlıyor, perdelerin gerisinde komşular gözlüyor, ben burada bir yabancıyım, ve biraz da (herhalde) hergele sayılırım, ve eminim resmimi bayağı iyi çizmiştir (benim oğlan ve ben dağ aslanları gibi kapışırdık) ve herşeyi Duarte’de bir kadına bırakmış diyorlar ama umurumda değil – hepsini alabilir: o benim babamdı

ve öldü.

içerde, açık mavi bir takım deniyorum üzerimde

şimdiye kadar giydiğim herşeye beş basar

ve rüzgârda bir korkuluk misali sallıyorum kollarını

ama faydasız:

onu canlı tutamıyorum

ne kadar nefret etmişsek edelim birbirimizden.

tıpatıp benziyormuşuz birbirimize, ikiz olabilirmişiz

ihtiyar ve ben: millet öyle

diyor, çiçek soğanlarını eleğin üzerine koymuş

ekilmeye hazır

ben 3. caddeden bir orospuyla düzüşürken.

pekâlâ, bu anı bize bağışlayın: ölmüş babamın takımı üzerimde aynanın karşısında ayakta ölmeyi bekliyorum ben de.

>los angeles müzesinde yağmur yağdığı gün

yahudi eğildi ve

öldü. 99 makineli tüfek

Fransa’ya gönderildi, üçüncü yarışı biri kazandı ben tek parça eski bir uçağın pervanesini

incelerken

tek gözü bağlı bir adam geldi yanıma, yağmur yağmaya

başladı, yağdı yağdı ve ambulanslar

birlikte dolaştı

sokaklarda, ve herşey

uygun şekilde sıkıcıysa da

anın keyfini çıkardım

New Orleans’ta

çukulatayla idare edip

Fransızca ismi olan bir arka sokakta

güvercinleri seyrederek geçirdiğim günlerdeki

LİNK

Author: epubindir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir