Dorian Gray’in Portresi / Oscar Wilde

Dorian Gray'in PortresiDorian Gray’in Portresi

Dorian Gray’in Portresi’nden…

Ertesi gün saat yarımda Lord Henry Wotton, Curzon Sokağı’ndan çıktı, amcası Lord Fermor’u ziyaret etmek için Albany Oteli’nin yolunu tuttu. Kimi dobra davranışlarına karşı güler, söyler; dost tutumlu bir ihtiyar olan Lord Fermor’dan belli bir çıkar sağlayamayan dünya onu bencillikle suçlardı. Oysa sosyete onu cömert sayardı, çünkü Lord Fermor kendini eğlendiren kimselerin karnını doyururdu. Babası, Isabella’nın gençliğinde, daha Prim akılda bile yokken, Madrid Büyükelçiliği yapmış; ne var ki Paris Büyükelçisi yapılmayınca tepesi atarak diplomasi mesleğinden ayrılmıştı. Lord Fermor, soyu, haylazlığı, hazırladığı raporları, güzel dili ve aşırı zevk, sefa düşkünlüğü nedeniyle bu görevi tam anlamıyla kendisinin hak ettiğini düşünmüştü.

Babasının sekreterliğini yapan oğlu da onunla birlikte istifasını vermişti. Biraz aptallık ettiği düşünülmüştü o sıralar. Birkaç ay sonra babasının unvanı kendine kalan yeni Lord Fermor kendini, aristokrasinin o şahane sanatını, yani tümüyle boş gezme sanatını ciddi olarak incelemeye adamıştı. Kent içinde iki kocaman evi vardı, ama daha az zahmetli olduğu için bir otel dairesinde oturmayı yeğliyor, genellikle yemeklerini de orada yiyordu. Midland dolaylarında sahip olduğu kömür ocaklarının yönetimiyle az buçuk ilgileniyor, bu çabayı göstermekle şanına sürdüğü lekeyi affettirmek için, “Kömürün tek bir yararı var: Kibar tabakaya kendi şöminelerinde odun yakabilme ayrıcalığını sağlıyor!” diyordu.

Siyasal açıdan bir Tory idi, Torylerin hükümette olduğu zamanlar dışında. Böyle dönemlerde Lord Fermor onları, “Radikaller sürüsü” olarak tanımlayıp yerin dibine batırırdı. Onu, tepesine binen bir buyurganlıkla yöneten özel uşağının gözünde Lord Fermor bir kahraman, kendisinin buyurganlıkla tepelerine bindiği hısım akrabasının gözündeyse bir zorbaydı. Onu ancak İngiltere yetiştirmiş olabilirdi, o da her zaman ülkenin kötüye gittiğini söyler dururdu. İlkeleri biraz çağını doldurmuş olsa önyargıları için söylenecek laf yoktu doğrusu.

Lord Henry içeri girdiğinde amcasını sırtında spor bir ceketle yaprak sigarası tüttürerek Times gazetesini okuyup homurdanır durumda buldu.

“Vay, Harry,” dedi ihtiyar. “Ne işin var burada böyle erken erken? Ben de, siz sosyete züppeleri

LİNK

Author: epubindir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir