Tekeşlilik / Adam Phillips

TekeşlilikTekeşlilik

Tekeşlilik’ten…

SON ZAMANLARDA aile değerleri üzerine -evlenme ve boşanma oranları üzerine- sürdürülen tartışmalar, aslında tekeşlilik üzerine tartışmalardır. İnsanları bir arada tutan şeyin ne olduğu konusunda ve neden bir arada kalmaları gerektiği konusunda tartışmalardır bunlar. İnsanların önemli zevklerin hangileri olduğuna nasıl karar verecekleri konusunda tartışmalardır. Eğer zevk için değilse niçin bir aradadırlar ki çiftler? Ve eğer zevk önemli değilse, önemli olan ne? İşte tekeşliliğin sorununun bu olduğu söylenebilir.

Şurası kesin: Tekeşlilik hakkında konuşmak, önemli ola-bilecek hemen hemen her şey hakkında konuşmak demektir. Dürüstlük, cinayet, şefkat, güvenlik, tercih, intikam, arzu, bağlılık, yalan, risk, görev, çocuklar, heyecan, suçlama, aşk, vaat, ilgi, merak, kıskançlık, hukuk, suç, vecd, ahlak, ceza, para, güven, haset, huzur, yalnızlık, ev, aşağılanma, saygı, uzlaşma, kurallar, süreklilik, gizlilik, şans, anlayış, ihanet, mahremiyet, teselli, özgürlük, görünüş, intihar ve tabii ki, aile. Tekeşlilik başka birçok şeyin yanı sıra tüm bunlarla ilgili olmakla kalmaz; ne zaman tekeşlilik hakkında bir şeyler söylemeye kalksak, tüm bu konulara da değinmeden edemeyiz. Tekeşlilik bir nevi ahlaki bağlantı noktasıdır; takıntılarımızı gözetleyebildiğimiz bir anahtar deliği.

Bazılarımız için -belki talihli olanlarımız, ya da en azından varlıklı olanlarımız için- tekeşlilik tek ciddi felsefî meseledir. O nedenle bu kitap, biz kelimesi üzerine bir irdeleme.

HERKES tekeşliliğe inanmaz, ama herkes inanıyormuş gibi yaşar. Herkes bağlılık ya da sadakat tehlikeye girdiğinde yalan söylediğinin ya da gerçeği söylemek istediğinin farkındadır. Herkes kendini ihanet ediyormuş ya da ihanete uğruyormuş gibi hisseder. Herkes kıskanır ya da kendini suçlu hisseder ve sonunda tercihinin acısını çeker. Cinsel kıskançlığı hiç yaşamıyormuş gibi görünen mutlu azınlık ise ya bundan ötürü hayrete düşer ya da böbürlenir. Hiç kimse dışarıda bırakılmıştık duygusunun dışında bırakılmamıştır. Herkes kendinden esirgenen şey konusunda saplantılıdır. Başka bir deyişle, tekeşliliğe inanmak, tanrıya inanmaktan pek farklı değildir.

BİR OYUNUN kurallarını bir kere öğrenince, artık kendi performansımızı düşünmeye başlayabiliriz; oyunun kendisiyle ilgili bir kaygı duymamıza gerek kalmaz. Bazı şeyleri veri olarak

LİNK

Author: epubindir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir