Kış Yolculuğu / Amelie Nothomb

Kış YolculuğuKış Yolculuğu

Kış Yolculuğu’ndan…

NEFRET. Söz ağızdan çıktı. Benim müdahalemle birkaç saat içinde bir uçak havada patlayacak. Aldığım tüm önlemlere rağmen ölenlerin sayısı yüzden az olmayacak. Masum kurbanlar. Bunu alay etmek için söylemiyorum. Başkalarının duyduğu nefreti ben ne hakla ayıplayabilirim?

Ben bir terörist değilim. Bunu kendi adıma belirtmeliyim. Terörist bir hak iddiasıyla eyleme geçer. Benimse hiçbir hak iddiam yok. Nefretine bir bahane arayan o serserilerden farklı olduğum için mutsuz değilim.

Nefretten nefret ediyorum ama nefret duymaktan da kendimi alamıyorum. Bir ısırıkla kana karışan ve iliklerine kadar nüfuz eden bu zehri iyi tanıyorum. Şu sırada hazırlandığım eylem bunun en katıksız ifadesi. Bu eylem terörizm adına olsaydı nefretime ulusalcı, politik veya dini bir kılıf uydururdum. Namuslu bir canavar olduğumu söyleyebilirim: Nefretime bir neden, bir amaç veya yüce hedefler tayin etmek istemiyorum. Bir tahrip tertibatını herhangi bir gerekçeyle süslemek beni tiksindiriyor.

Troya’dan beri herkes şunun farkında: Öldürmek için öldürülür, yakmak için yakılır ve sonradan bunu meşrulaştırmakla uğraşılmaz. Kimse bunları okuyamayacağı için kendimi onaylamaya çalışmıyorum, sadece bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak istiyorum: İşleyeceğim suçu önceden tasarlamış olsam da bu, yüzde yüz itkisel. Nefretimin saflığını korumak, onun sönmesine izin vermemek ve unutmuş gibi yaparak çürümeye terk etmemek bana yetti.

Öldükten sonra, olmadığım biri gibi nitelenmek ve nefret ettiğim kişiler tarafından anlaşılmamış olmak beni hiç ilgilendirmiyor. Ancak kötülüğün de bir ahlakı var ve benimki uçak düştükten sonra, bir serseri, bir pislik, bir kaçık, bir rezil olacağımı söyletiyor bana; bunların hepsi olacağım, ama terörist değil. Herkes az da olsa kendini beğenir.

Yaşamıma bir anlam katmayı da istemiyorum, bir anlamı var çünkü. Yaşamın anlamını dert etmediklerini söyleyen (tabii, söyledikleri doğruysa) bir sürü insanı şaşırtmak istediğimi itiraf ediyorum. Bu insanlar, muhteşem bir gardırobun karşısında, üstlerine uygun hiçbir şey bulamadıklarına sinirlenen züppe kadınları hatırlatıyor bana. Sadece yaşamanın bile bir anlamı var. Bu gezegende yaşamanın da. Diğerlerinin arasında yaşamanın da öyle. Yaşamın

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir