Osmanlı İmparatorluğu’nda Askeri İsyanlar ve Darbeler / Ahmet Önal, Erhan Afyoncu, Uğur Demir

Osmanlı İmparatorluğu'nda Askeri İsyanlar ve DarbelerOsmanlı İmparatorluğu’nda Askeri İsyanlar ve Darbeler

Osmanlı İmparatorluğu’nda Askeri İsyanlar ve Darbeler’den…

Osmanlılar’ın Avrupa’ya ve diğer Türk beyliklerine üstünlük sağlayıp, dünyanın en büyük imparatorluklarından birini kurma­larının sebebi çok erken tarihte düzenli ordu kurmalarıydı. Gerek Osmanlılar’dan önceki Türk devletlerinin, gerekse Safeviler ve Akkoyunlular gibi Osmanlı ile çağdaş Türk devletlerinin orduları aşiret kuvvetlerinden meydana gelirdi. Avrupa’da da ordular, ya paralı birliklerden veya prenslerin, kontların ve düklerin gönderdiği askerlerden oluşurdu.

Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde asker ihtiyacı daha çok uç beylerinden ve halktan gelen gönüllülerden sağlanmaktaydı. Orhan Bey döneminde fetihler arttığından düzenli bir orduya ihtiyaç duyuldu ve vergi muafiyeti karşılığı Türk gençlerinden yaya ve müsellem adı verilen bir askerî grup oluşturuldu. Edirne fethedilip, Osmanlı Beyliği Balkanlar’da hızla yayılmaya başlayınca yaya ve müsellemler asker ihtiyacını karşılayamadı. Devlet de giderek merkezi bir yapı kazandığından merkezde daimi olarak bulunup, hükümdarı koruması gereken bir askerî gruba ihtiyaç duyulmaya başlandı.

Rumeli yönünde fetihlerin genişlemesiyle elde edilen esirle­rin sayısı da hızla artmıştı. I. Murad’ın veziri Çandarlı Kara Halil ile devlet adamlarından Kara Rüstem devletin ihtiyaç duyduğu merkezi orduyu bu esirlerden meydana getirmeyi düşündüler. Kanun gereği esirlerin beşte biri padişahın hakkı olduğundan uç beylerine aldıkları esirlerin beşte birinin padişaha gönderilmesi emredildi. Esirler merkeze gönderilmeden önce hizmet edebile­cek duruma gelmeleri için Anadolu’daki Türk ailelerine verilerek burada İslamiyet’in esaslarını ve Türkçe konuşmayı öğrenmeleri sağlandı. Burada üç, dört yıl gibi kısa bir sürede istenilen düzeye gelen esirler kapıkulu ocaklarının temellerini oluşturmuşlardı.

Timur’a karşı mağlup olunan 1402’deki Ankara Savaşı’ndan sonra seferlerin azalması sonucu, elde edilen esirler de azaldı­ğından Türk tarihinde yeni bir uygulama olan devşirme sistemi hayata geçirilmeye başlandı. Osmanlı Devleti sınırları içindeki Hristiyan çocukları devşirildi. Bu usül, Çelebi Mehmed döne­minde (1413-1421) uygulanmaya başlandıysa da, kanunlaşıp bir sisteme kavuşması Fatih Sultan Mehmed’in babası II. Murad’ın hükümdarlığı döneminde (1421-1451) oldu. Kapıkulu ocaklarının ihtiyaçları belirlenip Divân-ı Hümâyûn’a bildirilerek buradan çıkan karara göre belirli bölgelerdeki Hristiyan ailelerinin sekiz ila yirmi

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir