Siyah Buz / Becca Fitzpatrick

Siyah BuzSiyah Buz

Siyah Buz’dan…

Paslı Chevyrolet kamyonet tangırdayarak durunca Lauren Huntsman kafasını ön yolcu koltuğunun camına çarptı ve irkilerek uyandı.

Uykulu gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. Kafasının içi, bir araya getirebilse bir bütün oluşturabileceği kırık dökük anılarla, paramparça görüntülerle doluymuş gibi hissediyordu. Gecenin daha erken saatlerine açılan bir pencereymiş gibi. Şu anda ise o pencere zonklayan kafasının içinde paramparçaydı.

Country müzik, gürültülü kahkahalar ve tepede asılı duran televizyonlarda NBA’den seçme görüntülerden oluşan bir karmaşa hatırlıyordu. Loş aydınlatma. Yeşil, kehribar ve siyah renklerde ışıldayan düzinelerce cam şişenin sergilendiği raflar.

Siyah.

Kafasını güzelleştirdiği için o şişeden bir kadeh istemişti. Güçlü bir elin bardağına boşalttığı içkiyi hiç vakit kaybetmeden kafaya dikmişti.

“Bir tane daha,” demişti, boş bardağı bara çarparak.

Kovboyun kalçasına yaslanıp sallandığını, yavaş bir dans ettiklerini hatırlıyordu. Onun kovboy şapkasını çalmıştı. Şapka ona daha çok yakışmıştı. Minicik siyah elbisesi, siyah içkisi ve siyaha çalan kötü ruh haliyle uyumlu siyah bir Stetson. Neyse ki ailesiyle birlikte tatile geldiği Jackson Hole, Wyoming’in burunların bir karış havada olduğu, züppe dünyasında nadide bir mücevher olan bu boktan barda o ruh halini koruması zordu. Gizlice kaçıp gelmişti ve ailesi onu burada asla bulamazdı. Bu düşünce ufukta parlak bir ışık gibiydi. Birazdan anne ve babasının neye benzediğini bile unutacak kadar sarhoş olacaktı. Yargılayıcı kaş çatışları, daha şimdiden, tuval bezinden akan ıslak boya gibi birbirine karışmaya başlamıştı.

Boya. Renk. Sanat. Boya lekeli kot pantolonların, parmakların ve mh aydınlanmasının dünyasına sığınmayı denemişti ama ailesi onu ensesinden yakalayıp geri çekmişti. Ailede özgür ruhlu bir sanatçı olmasını istemiyorlardı. Onların istediği Stanford diplomalı bir kızdı.

Keşke onu sevebilselerdi. O zaman annesini delirten daracık, ucuz elbiseler giymez ya da kendini babasının egoizmine ve kasıntı, aristokrat ahlak kurallarına ters düşen amaçlara adamazdı.

İçin için annesinin orada olup dans edişini ve kovboyun bacağına sürtünmesini görmesini diliyordu. Kalçasını onunkine yaslayışını. Aklına gelebilecek en ahlaksız sözcükleri kovboyun kulağına fısıldayışını….

LİNK

Author: epubindir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir