Tarihin Sınırlarına Yolculuk / İlber Ortaylı

Tarihin Sınırlarına YolculukTarihin Sınırlarına Yolculuk

Tarihin Sınırlarına Yolculuk’tan…

Oralarda okuyanlar Yunanca değil, sadece Latince öğrenmiĢlerdir. Bütün bunlar ayaklan yere basmayan projelerdir. Böyle bir yerden çıkan adam ne olacak? Tarihçi olacak, dilci olacak, hukukçu olacak… Hangi memlekette? Türkiye’de. Ama bizim mazimizin bir de Arabi, Farisî yönü vardır. Bu dallarda yetiĢtirdiğin adama bunları öğretmezsen öğrendikleri havada kalır.

Bu kopukluk nereden kaynaklanıyor?

‘Kopukluk’ da ayrı bir slogan. Bir zamanlar, biz Batılı olacağız denilmiĢ. Batıyı da kendi çizdiği bir modelle tanıtmıĢlar. Bazı önerilerim var benim. Diyanet ġurası’nda, Imam-Hatipler için “3+3 ölü ve yabancı yaĢayan diller teorisi”ne dayanan bir öneri getirdim. Bu tip önerilere insanlar ‘evet’ diyor fakat unutuyorlar. Pragmatist tipler, uzun vadeli, meyvasmı kendisinin

toplayamayacağı projelere fazla itibar etmiyor. Bu çok iptidâi bir görüĢtür. ‘Re-form’dan, üç senede meyvesini toplayacağı projeleri anlıyor. Müteahhit veya köylü zihniyetidir bu. Küçümsemek için söylemiyorum. Köylü, haliyle, tabiatla mücadele halindedir ve karnını doyurmak zorundadır. 50 sene sonra meyve verecek ağaçla değil, 3 senelikle uğraĢır. Bizde de böyle bir hava var. 20 senede netice verecek bir okulla uğraĢmazlar. Hiç kimse; ne bakan, ne bürokrat.

Böyle Ģeylere ‘evet’ dese de yapmaz. “Okulları birleĢtirdim” deniliyor, “8 sene yapalım”. O arada bir Kayserili numarasıyla Ġmam-Hatipleri halledecekler. Bazı yerlere hoĢ görünecekler. Imam-Hatip’i de kaldırmıĢ gibi görünecekler,

kaldırmayacaklar, liseden itibaren koyacaklar. ‘Biz Ġmam-Hatiplerin sayısını azaltalım da doğru-dürüst Ģu iĢi halledelim’ diyemiyorlar. Onun derdi, 10 senelik, 20 senelik bir süreç içerisinde gerçekten Katolik Ro-ma’nın, eski Rusya’nın Ruhban Akademisi’nin yetiĢtirdiği tarzda teologlar, filologlar yetiĢtirmek değil. Onlar bu ruhani seminerlerde Hıristiyanlıktan çok,

oryantalistliğe, filolojiye, hindolojiye vs. hizmet edecek bir sürü alim yetiĢtiriyorlar. Böyle birĢeyi bizimkiler tahayyül bile edemiyorlar, insanların ufku o kadar geni-

Ģe gidemiyor. Bu çok garip bir yaklaĢım. Bundan dolayı bu ülkede maziye, hale ve istikbale sistematik yaklaĢacak insan çıkamıyor. Kolay da değil; öncüler lazım. Ama inĢaallah yeni bir kurumlaĢmayla ve yeni bir yaklaĢımla bu iĢ halledilir. Sohbetimizin baĢında tarihte sürekliliği anlatırken kurumların etkinliğinden bahsettiniz…

Tabii

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir