Dualar Gerçek Olsa
Dualar Gerçek Olsa’dan…
Faith Madison salatayı karıştırdı ve fırında pişmekte olan yemeğe göz attı. Ufak tefek, ağır başlı ve modern bir kadındı. İyi kesimli siyah bir elbise giyiyordu ve kırk yedi yaşında olmasına rağmen hâlâ yirmi altı yıl önce Alex Madison ile evlendiği zamanki kadar inceydi.
Yeşil gözleri, genellikle zarif bir topuzla topladığı uzun ve düz sarı saçlarıyla Degas’ın tablolarındaki balerinlere benziyordu. Derin bir iç çekti ve yavaşça mutfak sandalyelerinden birine oturdu.
New York’un merkezi yerlerinden Doğu Yetmiş Dördüncü So-kak’ta bulunan küçük ve şık konak adeta ölüm sessizliğine bürünmüştü, Alex’in gelmesini beklerken saatin tik taklarından başka bir ses duyulmuyordu. Gözlerini kapadı ve o gün öğleden sonra gittiği yeri düşündü.
Gözlerini tekrar açtığında ön kapının açılıp kapandığını duydu. Başka hiçbir şey duymadı. Ne holdeki halının üzerinde ayak sesleri, ne de içeriye girince “merhaba” diye seslenen ses. Alex hep böyle gelirdi. Sokak kapısını kilitledi, evrak çantasını yere bıraktı, paltosunu portmantoya astı ve o günkü postasına baktı. Bir süre sonra Faith’i aramaya başlayacaktı.
Önce küçük çalışma odasına bakacak, orada olmadığını görünce mutfağa gelecekti.
Alex Madison elli iki yaşındaydı. Tanıştıklarında Faith, Barnard Üniversitesi’nde öğrenciydi, Alex de Columbia Üniversitesi’nde işletmecilik yüksek okulundaydı. O zaman durum bambaşkaydı. Faith’in rahat ve serbest hali, sıcaklığı, enerjisi ve neşesi Alex’i büyülemişti.
Alex ise sessiz ve çekingendi, konuşurken kelimeleri dikkatle seçerdi. Üniversiteyi bitirdikleri yıl evlenmişlerdi. O zamandan beri Alex yatırım danışmanlığı yapıyordu. Faith ise mezuniyetinden sonra Vogue dergisinde editör yardımcısı olarak çalışmıştı, işini çok sevmesine rağmen bir yıl sonra hukuk fakültesine devam etmek için bırakmıştı. İlk bebeklerinin doğumuyla hukuk fakültesini de bırakmak zorunda kaldı. Eloise yirmi dört yaşını yeni bitirmiş ve eylül sonunda Londra’ya taşınmıştı. Christie’s Mağazası’nda çalışıyor ve antikalarla ilgileniyordu. Faith’in ikinci kızı Zoe ise on sekiz yaşındaydı ve o yıl Brown Üniversitesi’ne başlamıştı. Böylece Faith’in yirmi dört yıl boyunca tam gün sürdürdüğü annelik görevi iki…