Göz Ucuyla / Dean R. Koontz

Göz UcuylaGöz Ucuyla

Göz Ucuyla’dan…

Ama Junior uyuyormuş gibi yaptığı sürece. Vanadium herhangi bir aldatmacanın yer aldığından kesin olarak emin olamazdı. Kuşkulanırdı, ama bilemezdi. Junior’ın suçluluğu konusunda en azından biraz kuşkuya düşerdi.

Sonsuz gibi görünen bir sessizlikten sonra, “Ben yaşamla ilgili olarak neye inanırım biliyor musun, Enoch?” dedi dedektif.

Aptalca, beyinsizce bir şeye herhalde.

“Evrenin, sonsuz sayıda tele sahip, düşünülemeyecek kadar büyük bir tür müzik aleti olduğuna.”

Doğru, evren kocaman, devasa bir Hawaii gitarıdır.

Daha önce vurgusuz, monoton olan seste şimdi gizli, ama kesin ve yeni bir tonlama farkı vardı: “Ve her insan, her canlı, bu aletin tellerinden biridir.”

Ve Tanrı’nın da dört yüz milyar kere milyar parmağı vardır ve “Hawaii Tatili” adlı şarkının en son uyarlamasını çalar.

“Her birimizin verdiği kararlar ve yaptığı davranışlar da bir gitarın telinde oluşan titreşimler gibidir.”

Senin durumunda ise bu bir kemandır ve çalınan şarkı da Sapık filminin müziği.

Vanadium’un sesindeki hafif tutku gerçekti, ama duygusal ya da içten olmadığı ve coşkuyla değil de mantıkla ifade edildiği için, insana daha da rahatsızlık veriyordu. “Bir telin titreşimleri aletin diğer tüm tellerini yumuşak, duygulu bir biçimde titreştirir.”

Tın.

“Bu duygulu titreşimler bazen çok belirgindir, ama çoğu kez öylesine hafiftir ki eğer ancak olağanüstü bir algılaman varsa, bunları duyabilirsin.”

Yaa, öyleyse sohbetini sürdür de bu açıklamaları benden esirgeme.

“Sen Naomi’nin telini kestiğin zaman, yalnızca onun müziğine değil, bunun, başkalarının yaşamı ve geleceğin biçimi üzerinde yaratacağı etkilerine de son vermiş oldun. Ve sonuçta, fazla belirgin olmasa da evrenin en uzağında bile duyulabilecek bir ahenksizlik yarattın.”

Eğer sen beni başka bir kusmuk yığınına sokmaya çalışıyorsan, işe yarayacak gibi görünüyor.

“İşte bu ahenksizlik, bazıları umduğun ve bazıları da asla bilemeyeceğin bir biçimde sana geri dönen bir sürü titreşim oluşturur. Bilemeyeceğin şeylerden birinin en kötüsü ise benim.”

Konuşmaya ‘katılmayan Junior, sessizliğini koruyarak kabadayılığını sürdürmeye çalışmakla birlikte, Vanadium’un karşısında gitgide cesaretini yitiriyordu.

“Ben

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir