Kan Damarlarında Yolculuk – Isaac Asimov

Kan Damarlarında YolculukKan Damarlarında Yolculuk

Kan Damarlarında Yolculuk’tan…

Carter, can sıkıntısıyla ayağa kalktı. Sıkıntısından odada dolaşmak istediği belliydi. Reid’e baktıktan sonra birden tekrar yerine oturdu.

— Pekâlâ, neden heyecanlanmalı? Gözlerinde yatıştırıcı bir parıltı var, Doktor. Uyuşturucu haplara ihtiyacım yok. Fakat kabul edelim ki yetmiş iki dakika sonra… altmış altı dakika sonra buraya gelecek. Kabul edelim ki alana inecek. Buraya kadar getirilmesi, burada tutulabilmesi, güvenlik içinde bulundurulması, gerek… Birçok kaçamak yollarımız…

— Bana bak, General, işi soğukkanlılıkla ele alıp, sonuçlardan konuşsak nasıl olur? Yani demek istiyorum ki… Buraya geldikten sonra ne olacak?

— Boş ver, Don, buraya gelişine kadar beklesek iyi olacak.

Albayın sesi tizleşti. Generali taklit ederek:

— Boş ver, Al, dedi. Buraya gelişine kadar bekleyemeyiz. Buraya geldiği zaman çok geç olur. Çok fazla işin olacak, sonra, Karargâhtaki bütün karıncalar delice sağa sola koşuşacaklar ve yapılmasını gerekli gördüğüm işlere boş verilecek.

— Söz veriyorum…

General eliyle belirsiz bir işaret yaptı.

Reid, aldırmadı.

— Hayır. Gelecek için verdiğin sözlerin hiç birini tutamayacaksın. Şefi şimdi çağır, olur mu? Şimdi! Ona sen ulaşabilirsin Şu anda ona ulaşabilecek insan şensin, CMDF’lerin sadece kukla olmadıklarını ona anlat. Böyle yapamazsan, Müdür Furnald’ı bul. Bizim tarafımızdandır. Söyle ona bio-bilimi için bazı kırıntılar istiyorum. Genel isteğin böyle olduğunu bildir. Bak, Al, sesimiz duyulabilecek kadar yüksek olmalı. Bizim de mücadele etmek şansımız olmalı. Benes, buraya gelince ve gerçek generaller tarafından sarılınca, Allah kahretsin, hayatımızın sonuna kadar komisyon dışında kalırız.

— Yapamam, Don. Ve yapmam da… Daha doğrusunu istersen, Benes, buraya gelene kadar parmağımın ucunu bile oynatmam. Böyle bir zamanda gırtlağıma sarılmanı da hoş karşılamadığımı bil.

Reid’in dudakları bembeyaz oldu.

— Ne yapmam gerekiyor, General?

— Benim yaptığım gibi bekle ve dakikaları say.

Reid, gitmek üzere döndü, öfkesini dikkatle kontrol ediyordu.

— Eğer senin yerinde olsaydım yatıştırıcıyı bir kere daha düşünündüm, General.

Carter, hiç cevap vermeden albayın odadan çıkışını seyretti. Saatine bir göz attı.

Altmış bir dakika, diye mırıldandı.

Sonra, bir kâğıt

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir