Kedilere Dair
Kedilere Dair’den…
Hepsi iş başındaydı, aynı hava akımının içinde, ama farklı yüksekliklerde. Biraz ötede, bir grup daha. Dikkatle bakılınca gökyüzünün siyah noktalarla dolu olduğu görülürdü; veya güneş ışığı bir an üstlerine vurduğunda, pencereden süzülen ışık oklarının altındaki toz taneciklerine benzeyen parlak noktalarla. Kilometrelerce uzanan mavi havanın içinde kaç şahin vardı? Yüzlerce mi? Üstelik bunların her biri birkaç dakikalık bir uçuşla kümes hayvanlarımıza ulaşabilecek durumdaydı.
İşte bu yüzden şahinlere ateş edilmiyordu. Öfkeden gözünüz dönmediği sürece. O kedi yavrusu şahinin pençelerinde miyavlayarak gökyüzünde kaybolduğunda, annemin arkalarından tüfekle ateş ettiğini hatırlıyorum. İsabet ettiremedi tabii.
Gündüz saatleri şahinlerinse, gün doğuşu ve gün batımı baykuşlarındı. Güneş batarken tavuklar kümeslerine kışkışlanırlardı, ama baykuşlar akşam olduğunda ağaçlardaki yerlerini alırlardı; kümes sabahın ilk ışıklarıyla birlikte açıldığı için daha uykusu gelmemiş bir baykuş tavuk yakalayabilirdi.
Gün ışığı şahinler; alacakaranlık baykuşlar, ama gece kediler, yani yaban kedileri içindi.
İşte burada tüfek kullanmanın bir anlamı vardı. Kuşlar gökyüzünde binlerce mil boyunca hareket özgürlüğüne sahipti. Oysa kedinin bir yuvası, bir eşi ve yavruları olurdu – hiç olmazsa bir yuvası olurdu. Bir kedi yaşamak için bizim tepeyi seçtiğinde, onu vururduk. Kediler duvarlardaki ve tellerdeki en olmadık küçük delikleri bulur, geceleri kümeslere girerlerdi. Yaban kedileri bizim evcil kedilerimizle çiftleşirlerdi. Bizim evcil, barışçıl pişilerimizi kandırıp, onlara göre olmadığına inandığımız yaban alandaki tehlikeli yaşama götürürlerdi. Yaban kedileri, rahatı yerinde hayvanlarımızın konumunu tartışmalı hale getirirdi.
Bir gün mutfakta çalışan siyah adam, tepenin ortalarında bir yaban kedisi gördüğünü söyledi. Erkek kardeşim evde yoktu; onun için 22’lik tüfeği kapıp kedinin peşine ben düştüm. Tam öğle vaktiydi: Yaban kedileri öğle vakti ortalıkta dolaşmazlardı. Kedi bir fidan dalına uzanmış tıslıyor, yeşil gözleri dik dik bakıyordu. Yaban kedileri güzel yaratıklar değillerdir. Çirkin, sarımsı kahverengi kürkleri serttir. Üstelik kötü kokarlar. Bu kedi son on iki saat içinde bir tavuk kapmıştı. Ağacın altı beyaz tüyler ve daha şimdiden kokmaya başlamış etlerle kaplıydı. Kıhlayan…