Yatmadan Önce 1OO Fırça Darbesi / Melissa Panarello

Yatmadan Önce 1OO Fırça DarbesiYatmadan Önce 1OO Fırça Darbesi

Yatmadan Önce 1OO Fırça Darbesi’nden…

Ne düşünüyorum biliyor musun? Günlük tutmanın aslında hiç de iyi bir fikir olmadığını. Kendimi iyi tanıyorum ve na­sıl bir kumaştan yapıldığımı biliyorum. Çok geçmeden def­terin anahtarını bir yerlerde unutacağım ya da kendimi, kendi düşüncelerimden kıskanarak, isteyerek yazmayı bırakaca­ğım. Ya da belki, pek saygılı sayılmayan annem, çaktırma­dan kâğıtlarımı karıştıracak. Yapmadığı şey de değil. Ben kendimi salak gibi hissedeceğim ve yazmaktan vazgeçece­ğim.
İçimi dökmekle iyi mi yapıyorum bilmiyorum, ama hiç değilse zaman geçiriyorum.

Günlük, Mutluyum! Dün Alessandra ile bir partiye gittim. Yüksek topuklarının üzerinde upuzun, her zamanki gibi çok güzel ve yine her zamanki gibi kaba sabaydı. Ama çok tatlı ve sevim­liydi. Bu türden eğlencelerde canım sıkıldığından, hem de kolumu kaldıramadığım dünkü boğucu sıcak yüzünden, baş­ta pek gitmek istememiştim. Ancak Alessandra onunla bir­likte gitmem için o kadar yalvardı ki, sonunda gitmeye ka­rar verdim.

Scooter’ın üstünde, şarkı söyleye söyleye şehrin dışındaki tepelere vardık. Yazın kurak geçmesi gür ve yem­yeşil tepeyi kuru ve çorak hale getirmişti. Nikolosi halkı meydanda büyük eğlence için toplanmıştı. Akşam saatleri­nin serinlettiği asfalt üzerine yerleştirilmiş tezgâhlara kuru meyve ve şekerlemeler koyulmuştu. Gideceğimiz ev, iyi ay­dınlatılmamış dar ve kısa bir yolun sonundaydı. Bahçe kapı­sına geldiğimizde Alessandra birilerini selamlamak isterce­sine el kol hareketleri yapmaya ve “Daniele, Daniele!” diye yüksek sesle bağırmaya başladı.

Bağırdığı kişi yavaş adımlarla yaklaştı ve selam verdi. Karanlıkta tam olarak görülmese bile yakışıklı birine benzi­yordu. Alessandra bizi tanıştırdı. Hafifçe elimi sıktı. İsmini fısıldadı. Utangaç biri olduğunu düşünerek gülümsedim. Karanlıkta aniden bir şey ışıldadı; şaşırtıcı parlaklıkta ve be­yazlıktaki dişleri. O zaman elini daha kuvvetlice sıkarak “Melissa.” dedim yüksek sesle. Dişlerim onunkiler kadar beyaz olmasa bile, parıldayan ve aydınlanmış gözlerimi fark etmiştir düşüncesiyle… İçeri girdikten sonra, aydınlıkta onun daha da yakışıklı olduğunu fark ettim. Tam arkasından yürüyordum ve her adım atışında sırt kaslarının hareketi gö­rüyordum. Onun yanında, bir altmış boyumla kendimi

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir