Uyandığında / Hillary Jordan

UyandığındaUyandığında

Uyandığında’dan…

Top gibi kıvrılıp saklanmak, çığlık atmak, yumruklarını indirip aynaları parçalamak istedi. Ama bu dürtülerden birine bile uyamadan midesi kasıldı, şiddetli bir bulantı hissetti. Klozete koştu. İçinde safradan başka bir şey kalmayıncaya kadar kustu, terli yüzünü koluna dayayıp halsizce klozet yapağına yaslandı. Birkaç saniye sonra sifon kendiliğinden çekildi.

Zaman geçti. Üç defa tekrarlanan bir sinyal sesi duyuldu ve karşı duvarda bir panel açıldı, bir yemek tepsisinin durduğu bir girinti meydana çıktı. Hannah zeminde yattığı yerde hiç kımıldamadı; bir şey yiyemeyecek kadar hastaydı. Panel kapandı ve o sinyal sesi bir daha, bu defa iki kez çaldı. Kısa bir gecikmenin ardından oda karardı. Hiçbir karanlık bu kadar hoş gelmemişti. Emekleyerek platforma çıkıp şiltenin üzerine yattı. Sonunda uykuya daldı.

Rüyasında annesi, babası ve Becca ile birlikte Mustang Adası’ndaydı. Becca dokuz yaşındaydı, Hannah da yedi. Kumdan kale yapıyorlardı. Hannah hendek kazarken, Becca da kaleye şekil veriyordu. Parmaklarıyla kumda oluklar açıyor, etrafında döne döne kaleyi yükseltiyordu. Kazıp derine indikçe kum ıslaklaşıp sıkılaşıyor ve parmaklarını daldırması güçleşiyordu. Becca, “Bu kadar derinlik yeter” dedi ama Hannah ablasına aldırmayıp kazmaya devam etti.

Aşağıda acilen bulması gereken bir şey vardı. Hareketleri giderek heyecanlı ve telaşlı bir hal aldı. Kum artık çok ıslak ve çok koyu renkliydi, parmakları yara olmuştu. Hendek dipten çıkan suyla dolmaya başladı, ellerinin üzerinden bileklerine çıktı. Burnuna pis bir koku geldi ve hendeğe dolan şeyin su değil kan, koyu renkli ve bayatlıktan yapışkanlaşmış kan olduğunu fark etti.

Ellerini hendekten çekmeye çalıştı ama bir şeye takılmıştı – hayır, bir şey ellerini tutmuş aşağı çekiyordu. Kollan dirseklerine kadar gözden kayboldu. Haykırarak anne babasına seslendi ama plajda kendisiyle Becca’dan başka kimse kalmamıştı. Yüzü kumdan kaleye çarpıp kaleyi yıktı. Ablasına, “Yardım et” diye yalvardı ama Becca kımıldamadı. Kıpırdamadan durmuş, Hannah’nın aşağıya çekilmesini seyrediyordu. “Bebeği benim yerime öp” dedi. “De ki… ” Hannah gerisini duyamadı. Kulakları kanla dolmuştu.

Kalbi teklerken, uyanmaya başladı

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir