Loksandra İstanbul Düşü / Maria Yordanidu

Loksandra İstanbul DüşüLoksandra İstanbul Düşü

Loksandra İstanbul Düşü’nden…

Hepsini sayıp döktükten sonra kızgın bir sesle bağırdı:

«Bunca yıldır senden çok şey mi istedim ki duamı kabul etmiyorsun?»

Loksandra, besbelli kızgındı.

Gel de mucizeye inanma! Bir ay geçmedi, gebe kaldı. Gebeliği sürdü ve Alekaki’yi doğurdu. İki yıl sonra da kızı Kliyo doğdu. O zaman Dimitro:

«Artık yetiversin.» dedi. Aklı fikri ikona ya takmış olduğu mücevherlerde olan Loksandra:

«Dimitro sen bu işlere burnunu sokma,» dedi. «Bunlar Meryem Ana’nın işleri.»

Ama adağından kimselere bahsetmedi. Evdeki kutsal minberin camlarına kalın perdeler astı, kapağını kilitledi ve anahtarı koynuna sakladı. Bu sırrı bir kendisi, bir de Meryem Ana biliyordu. Onun bütün sırlarını bilirdi zaten. Meryem Ana, Anasının, anne-annesinin, anne-annesinin annesinin sırlarını da bilirdi. Loksandra’nın soyunda bu ikona yıllarca elden ele geçmiş, kimi kez altın, gümüş ve kimi kez de gözyaşı ve korku yüklü olarak onun evine kadar ulaşmıştı.

Şu küçük gümüş çocuk heykelini Nikolo’yu yitirdiklerinde Loksandra’nın annesi asmıştı. Panaya’nın tacı üzerindeki inciyi, ninesi, kızı Kızılbaşların elinden kurtulduğunda takmıştı. Kızcağızı yoldan geçerken yakalamışlar, yeşil fistan giydiği için öldürmek istemişlerdi. Kızcağız, kıl payı ölümden dönmüştü. Yeşil İslâm’ın kutsal rengi idi ve Hıristiyanların bu renkte giysi kullanmaları yasaktı. Ne denir? İkonaya asılı duran şu altın bileziğin korkulu öyküsünü kim bilir?

Depremde ninesi asmıştı onu biliverin hadi…

«Eleni hangi yıl olmuştu deprem?»

Loksandra bir şey hatırlamak istedi mi her zaman yengesi, merhum Nikolo’nun dulu Elengaki’ye sorardı. Elengakinin10 hafızası güçlüydü, okuma yazması da vardı.

«Hangi yıldı deprem, bre Eleni? Ninem hayatta mıydı o zaman, değil miydi?»

«Hangi yıl mı? Otur, bir bakalım. Depremde ben, benim Erifili’ye lohusa yatmıştım. Nur içinde yatsın, yavrucuğum.»

Erifili’ye lohusa yatmış olabilmesi için, öbür iki kızı Efterpi ile Evfimiyanın doğmuş olmaları gerekiyordu. Oğlu Andriko ise daha doğmamıştı. Doğunca da adını Loksandra’nın ninesi takmıştı. Demek ki deprem…

Doğumlar, ölümler, evlilikler, depremler, yılları gösteren sınır taşları idi. Bazen de «o mor

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir