Sürü
Sürü’den…
Bunlar başka hiçbir sandala benzemezdi. Üç-dört metre uzunluktan, yukan doğru kıvrılan pruvaları ve tüy gibi hafiflikleriyle pratikte batmaları mümkün değildi. En verimsiz seferde bile Ucanan’m hayal edemeyeceği kadar balıkla dönülen geçmiş zamanlarda verilen ismiyle “Altın Balık” sahilinin dalgalannı, geçmişte binlerce coballito yarardı.
Sonunda bataklıklarla birlikte sazlıklar da yok olmuştu. En azından Et Nino’ya güvenilebilirdi. Her birkaç yılda bir, Noel zamanı alize rüzgârlan yavaşlar, soğuk Humboldt Akıntısı ısınarak besinleri yok eder ve aç uskumrulan, palamuttan ve sardalyeleri dağıtırdı. Uc El Nino demişlerdi yani İsa’yı simgeleyen Küçük Ian’ın atalan ona en sadece ortalığı altüst etmekle yetinirdi ama her dört beş yılda bir Tanrı’nın gazabını, sanki onları yeryüzünden silmek istercesine insanların üzerine salardı. Her birinde yüzlerce insanın öldüğü kasırgalar, normalin otuz katı yağışlar ve ölümcül toprak kaymaları gerçekleşirdi. El Nifio her zaman yaptığı gibi gelir giderdi. Hiç kimse onu hoş karşılamazdı ama atlatmayı da başarırlardı.
Ancak bugünlerde dualar bile onlara yardım edemezdi: Pasifik’in zenginliklerini soyan ağlar, bir seferde on iki jumbo jet alacak kadar genişti. Belki de, diye düşündü Ucanan caballitosu dalgalarla birlikte yükselip alçalırken, ben aptalın tekiyim. Aptal ve suçlu. El Nifio, balık çiftlikleri veya uluslararası hukukun verdikleri zararlar karşısında hiç bir şey yapmayan bir koruyucu azize inanan diğerleri gibi suçlu.
Eski günlerde, diye düşündü, Peru’da samanlarımız vardı. Ucafian, arkeologların Trujillo şehri yakınlarındaki Kolomb öncesi tapınaklarda, Ay Tapınağı’nın arkasında neler bulduklarını biliyordu. Orada 90 tane iskelet bulunmuştu. Kafaya bir darbe veya bir mızrakla öldürülmüş kadın, erkek ve çocukların iskeletleri. M.Ö. 56 0 yılında, sel sularını durdurmaya çalışan yüksek rahipler umutsuzca bir çabayla 90 kişiyi tanrılarına kurban etmişler ve El Nifio gitmişti.
Aşırı avlanma sonucu balıkların kökünün kurumasını engellemek için kimi kurban edeceklerdi?
Ucanan titredi. İyi bir Hıristiyan’dı, İsa’yı ve balıkçıların koruyucusu Aziz Peter’i severdi. San Pedro Festivali’nde azizin tahta heykeli sandalla köy köy dolaştın lirken her zaman coşkuyu yüreğinde ve ruhunda hissederdi. Yine de…