Entelektüel – Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward W. Said

EntelektüelEntelektüel

Entelektüel’den…

Sömürgeciliğin tekrar tekrar yağmaladığı ülkelerin aslında masum olup mağdur edildiklerini filan iddia etmek şöyle dursun, bu tür mitik soyutlamaların da bunlardan kaynaklanan suçlama edebiyatının da yalan olduğunu altını çizerek belirttim; kültürler cerrahi müdahalelerle Doğu ve Batı gibi geniş ve çoğunlukla ideolojik karşıtlıklar halinde ayrılamayacak kadar iç içe geçmişlerdir, içerikleri ve tarihleri birbirine bağımlı ve melez bir nitelik sergiler.

Verdiğim Reith Konferansları’nı iyi niyetle eleştirenler -ne dediğimden gerçekten haberdar gibi görünen yorumcular- bile, toplumda entelektüelin rolü hakkındaki iddialarımın örtük olarak otobiyografik bir mesaj içerdiğini düşündüler. Wyndham Lewis ya da William Buckley gibi sağcı entelektüelleri nereye koyuyordum? Neden bütün entelektüellerin solcu olması gerektiğini düşünüyordum? Konferanslarda (belki de paradoksal denebilecek ölçüde) sık sık zikrettiğim Ju/ian Bendânın basbayağı sağcı olduğu fark edilmemişti. Aslında bu konferanslarda entelektüellerden tam da, kamusal alanda belli bir reçeteye; slogana, Ortodoks parti çizgisine ya da katı bir dogmaya uygun bir biçimde davranmaya zorlanamayan; davranışları hakkında öngörüde bulunulamayan kişiler olarak bahsedilmeye çalışılıyor.

Entelektüel bireyin hangi partiye yakınlık duyarsa duysun; hangi ülkeden gelirse gelsin ve kendini aslen neye bağlı hissederse hissetsin; insanların çektiği acılar ve yaşadığı baskılar konusunda belli doğruluk standartlarından şaşmaması gerektiğini söylemeye çalıştım. Nabza göre şerbet vermek, konuşulması gereken yerde susmak, şovenist kabadayılıklara; tantanalı döneklik ve günah çıkarma törenlerine rağbet etmek bir entelektüelin kamusal rolüne en çok gölge düşüren tavırlardır.

Evrensel, tek bir standarda bağlı kalmak bir tema olarak entelektüellerle ilgili tesbitlerimde çok önemli bir rol oynuyor. Daha doğrusu evrensellik ile bölgesel, öznel olan, burada ve şimdi olan arasındaki etkileşim. John Careyniin ilginç kitabı Entelektüeller ve Kitleler: 18801939 Arasında Edebiyat Entelijansiyasında Gurur ve Önyargı (2) Amerika’da, ben konferansları yazdıktan sonra yayımlandı, ama kitaptaki genelde içkapatıcı bulguların benimkileri tamamladığını düşünüyorum. Careye göre Gissing, Wells ve Wyndham Lewis gibi İngiliz entelektüelleri modern kitle toplumunun doğuşuna tiksintiyle bakıyor; “ortalama insan”, varoşlar, orta-sınıf beğenisi gibi şeyleri horgörüyorlardı; bunların yerine doğal bir aristokrasiyi, “daha

LİNK

Author: epubindir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir