Kesin İnançlılar / Eric Hoffer

Kesin İnançlılarKesin İnançlılar

Kesin İnançlılar ‘dan…

Gelişme halindeki devrimci bir harekete katılan kişilerden birçoğunun, bu harekete kendi hayat koşullarında meydana gelmesi muhtemel büyük bir değişikliğin çekiciliğiyle katıldıkları herkesçe bilinen bir gerçektir. Devrimci bir hareketin bireyin yaşamında değişiklik yaratan bir araç olduğu açıkça bellidir.

Buna karşılık, dini ve milliyetçi hareketlerin de bir değişiklik aracı olduğu aynı şekilde herkesçe bilinmektedir. Geniş çaplı ve çabuk bir değişikliğin gerçekleşmesi için yoğun bir çaba veya heyecana elbette ki ihtiyaç vardır ve bu konudaki çabanın zenginlik vaadinden mi doğduğu, yoksa aktif bir kitle hareketiyle mi oluştuğu önemli sayılmamaktadır. Amerika’da, iç Savaş’tan bugüne gerçekleşen büyük değişiklikler, kişisel gelişmeler için geniş imkânların doğduğu bir haleti ruhiye içinde yapılmıştır.

Bir güdüleyici güç olarak kişisel gelişmeye imkân tanımayan ülkelerde, uyuşmuş bir toplumun uyandırılması veya toplum hayatının geleneklerinde temelden reformlar yapılması isteniyorsa, başka motivasyonların bulunması zorunluluğu da ortaya çıkar. Dini, devrimci ve milliyetçi hareketler, böyle bir genel çaba yaratan motivasyonlardır.

Geçmiş çağlarda dini hareketler birer değişiklik aracı idiler. Bir dinin muhafazakârlaşması can suyunun pıhtılaşması gibidir. Doğmakta olan bir din hareketi, baştan aşağı değişiklikler ve denemelerle doludur ve her yönden yeni görüşlere açıktır. İslamiyet doğduğu zaman, ör-güçlendirici ve modernleştirici bir ortam meydana getirmiştir. Hıristiyanlık, Avrupa’nın vahşi kabileleri arasında bir uygarlaşma ve modernleşme etkisi yaratmıştır. Gerek Haçlı Seferleri, gerekse 16. yüzyılda Protestan kiliselerinin kurulmasıyla sonuçlanan dini devrim (Reformasyon) Batı dünyasını Orta Çağın uyuşukluğundan silkip çıkaran önemli etkenlerdir.

Çağımızda, geniş ve çabuk değişikliklerin gerçekleştirilmesiyle ilgili kitle hareketleri ya devrimci ya milliyetçidir veya her ikisi birlikte yürütülmektedir. Büyük Petro, fedakârlık, güç ve acımasızlık yönünden, en başarılı olmuş devrimci liderlerle aynı seviyedeydi. Buna rağmen Rusya’yı bir Batı ulusuna dönüştürmekte başarılı olamamıştır. Başarısızlığının nedeni, Rus halk kitlelerine çaba ve heyecan aşılayamamış olmasıdır. Kendisi bunun gerekli olduğunu ya düşünmemişti ya da amacını nasıl bir kutsal amaç haline getireceğini bilmiyordu. Bolşevik devrimcilerin Romanof ailesi ve çarların sonuncusunu devirip, Büyük Petro’ya bir yakınlık

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir