Yanan Deniz / Ian Slater

Yanan DenizYanan Deniz

Yanan Deniz’den…

Kaptan James Kyle elli üç yaşına ve seyrekleşen beyaz saçlarına karşın, dinç görünüşü ve yüzünden eksik olmayan sevecen gülümsemesiyle mutfakta oturuyordu. Sandalyasında hafifçe dönerek bitişik odada sefer için alelâ-cele bavulunu toplayan karısına seslendi. «Phil Limet kalp krizi geçireceğini nereden bilebilirdi, Sarah?»

«Evet, haklısın tabii.» Sarah becerikli elleriyle kocasının tıraş takımını bavula yerleştirdikten sonra, üçüncü kez çorap koyup koymadığını kontrol etti. «Sen bana bakma, ne dediğimi bilmiyorum işte… Tüm isteğim, senin hep yanımda, evde olman. Mr. Limet için gerçekten üzgünüm… Dilerim bir an önce iyileşir. Onu da düşünmüyor değilim, sevgilim.»

«Bundan eminim.» Kyle büyük mutfak penceresinden dışarı baktı. Gitme zamanı gelmişti aslında, fakat elinde kahve fincanı, son kez bahçesine bakarak oyalanıyordu. Penceresinden bakınca, Vancouver Adasının güney ucundan denize doğru uzayan Esquimalt Limanını ve o-yuncak gibi duran gemileri de görebiliyordu. Kanada’nın batı kıyısında uzun ve sıcak bir yaz başlamak üzereyken Kyle’a seyir görevi verilmiş, sonbahara dek evine dönemeyeceği bildirilmişti. O zamana kadar da bahçesindeki gece güllerinin siyaha çalan kırmızı çiçekleri çoktan solmuş olurdu.

Her zaman mutfak penceresinin yanında bulundurduğu dürbününü alıp limandaki büyük, siyah dikdörtgenin üzerine odakladı. Yan yatmış bir gökdelen gibi ağır ağır Juan de Fuca Boğazına doğru süzülüyordu. Amerikalıların süper dev tankerlerinden MV Kodiak’tı bu. Kendi yapacağı seferi kara kara düşünürken, işte bu gemide hiç sorun olmaz, diye geçirdi içinden. Kyle acemi askerlerden oluşan mürettebatıyla bir denizaltı içinde üç ay sıkışıp kalacaktı.

Bir an için bu milyon tonluk tankerin subaylarına gıpta etti. 190.000 beygir gücüyle on yedi mil hız yaparak Washington’daki (1) Cherry Point rafinerisine varacak, orada izin kullanacaklardı. Hem kendisinden iyi maaş alıyorlardı, hem de herkesin «yüzen donanma» dediği bu tankerlerle seyir yapmak —her ne kadar çok farklı olmasa da— bir süre için hoş bir değişiklik olurdu. Tabii, bu dev canavarları Alaska’nın Valdez Limanından alıp onca mercan ve adacıklarla dolu kıyılar boyunca yönetmek kolay iş değildi. Ama

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir