Son Bekçi – Warcraft III / Jeff Grubb

Son BekçiSon Bekçi

Son Bekçi’den…

Tepelerin tam ortasında çıplak bir kayalık vardı. Bu kayalık, bir Kul Tiras tüccar lordunun kafası kadar keldi. Gerçekten de tepeciğin dik bir şekilde yükselip sonra da zirvesine doğru hafif bir kavis çizerek, neredeyse dümdüz hale gelmesi, bir insan kafatasını anımsatıyordu. Yıllar boyunca birçokları bunu fark etmiş; ancak bunu oranın sahibine söyleyecek kadar cesur, kudretli ya da densiz olan çok az kişi çıkmıştı.

Kayalığın yassı doruğunda kadim bir kule yükseliyordu. , Beyaz taş ve siyah harçtan yapılma kaim, devasa çıkıntı, göklere kadar varan insan yapımı bir dikitti. Etrafını saran tepelerden daha yükseğe çıkıyor ve ay ışığında bir işaret feneri gibi parlıyordu. Kulenin temelinde, yapının iç kısmını çevreleyen alçak bir sur, bu surların içinde de harap bir ahır ve demirhane vardı ama bütün tepelerin bulunduğu alana hâkim olan, kulenin kendisiydi.

Bir zamanlar bu yerin adı Karazhan’dı. Bir zamanlar burası gizemli ve ketum Tirisfal Bekçileri’nin sonuncusunun eviydi. Bir zamanlar burası yaşam dolu bir yerdi. Şimdiyse sadece terk edilmiş ve zamansız bir mekândı.

Kule sessizdi ama hareketsiz değildi. Gecenin sardığı binanın pencerelerinde sessiz şekiller uçuşuyor, balkonlarda ve mazgallarda hayaller dans ediyordu. Hayaletlerden daha somut, hatıralardan daha soyut olan bu şeyler zamanın akışından kurtulmuş, geçmişe ait parçalardan başka bir şey değildiler. Bu geçmişe ait gölgeler, kulenin sahibinin deliliğiyle serbest kalmış ve şimdi terk edilmiş kulenin sessizliğinde tarihlerini tekrar tekrar oynamaya mahkûm edilmişlerdi.

Oyunlarını oynamaya mahkûmdular ama onları takdir edecek seyircilerden mahrumdular.

Sonra sessizlikte bir çizmenin taşa değdiğinde çıkardığı hafif sürtünme sesi duyuldu, sonra bir diğeri… Titrek ay ışığında bir kıpırtı; beyaz zemine düşen bir gölge; kırmızı tonlarında, yırtık pırtık bir pelerinin gecenin serinliğinde dalgalanması… Bir siluet en tepedeki mazgallar boyunca ve kulenin yıllar önce bir gözlemevi olarak kullanılmış olan, burçlu, sivri tepesinde ilerledi.

Gözlemevine açılan parmaklıklı kapı, kadim menteşelerinden gıcırtı sesi çıkararak aralandı, sonra zamanın akışı ve üstündeki pasın etkisiyle durup kaldı

LİNK

Author: admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir