Hiçlikten Gelen Kız / Justin Cronin

Hiçlikten Gelen KızHiçlikten Gelen Kız

Hiçlikten Gelen Kız’dan…

Amy üç yaşındayken Jeanette yapayalnız kalıverdi. Babası öldü, kalp krizi veya inme dediler. Kimse araştırılması gereken türden bir şey olduğunu düşünmüyordu. Her ne idiyse, asansörcü olan babası bir kış sabahı işe gitmek üzere kamyonuna yürürken oluverdi; adam kahvesini tampona koymaya ancak fırsat bulduktan sonra, tek bir damla dökmeden düşüp öldü. Jeanette Kutu’da çalışmayı sürdürdü, ama kazandığı para artık yetmiyordu, Amy’ye ve diğer masraflara yetmiyordu ve Donanma’da bir yerlerde olan ağabeyi mektuplarına yanıt vermedi. Tanrı Iowa’yı, derdi ağabeyi hep, insanlar burayı terk edip de bir daha geri dönmesinler diye yaratmış. Jeanette ne yapacağını düşünmeye başladı.

Sonra bir gün lokantaya bir adam geldi. Bill Reynolds’tı. Değişmişti ve iyi bir değişiklik değildi bu. Jeanette’in hatırladığı Bill Reynolds’ta –ki onu hâlâ arada sırada düşündüğünü itiraf etmeliydi, genellikle küçük ayrıntıları düşünüyordu, konuşurken kum rengi saçlarının alnına düşmesini veya kahve soğumuş olsa bile kahvesini yudumlamadan önce üflemesini– şeytan tüyü vardı, insanda onun yanında olma arzusu uyandıran, içten gelen bir çeşit sıcak ışık vardı. Jeanette’e kırılınca içindeki sıvı sayesinde parlayan küçük plastik çubukları anımsatıyordu.

Karşısındaki adam aynı kişiydi, ama o ışık sönmüştü. Adam daha yaşlı, daha zayıf görünüyordu. Jeanette onun tıraşsız ve saçlarını taramamış olduğunu gördü; saçları yağlı ve dağınıktı, bu sefer ütülü bir polo kazak değil, Jeanette’in babasının gömleklerine benzeyen sıradan bir iş gömleği giymişti, gömleğin etekleri dışarıdaydı ve koltuk altları lekeliydi. Adam bütün geceyi açık havada veya bir arabada geçirmiş gibi görünüyordu. İçeri girerken göz göze geldiler; Jeanette onun peşinden arka taraftaki bir kabine gitti.

– Burada ne arıyorsun?

– Karımı terk ettim, dedi adam ona bakarak; Jeanette adamın nefesindeki bira kokusunu, terinin ve kirli giysilerinin kokusunu aldı. Sonunda yaptım Jeanette. Karımı terk ettim. Özgür bir adamım.

– Onca yoldan bana bunu söylemek için mi geldin?

– Seni düşündüm. Adam genzini temizledi. Çok düşündüm. Bizi düşündüm.

– Bizi mi? Biz diye bir şey yok

LİNK

Author: epubindir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir