Triton / Samuel Delany

TritonTriton

Triton’dan…

Genç bir erkek (on dön, on beş yaşlarında) kalabalıktan sıyrılarak kadının yanına geldi, mavi tırnaklı eliyle kadının mavi tırnaklı elini tuttu ve (mavi mavi) sırıttı.

Kadın da, geleni tanıdığını belirten bakışlarla, mavi kirpiklerini kırparak ona gülümsedi.

Gerçekten mi? Bir erkekte göğüs halkaları? (Hem de çok genç bir erkekte.) Sadece estetik bakımdan: bu tür halkaların az veya çok, göğüsleri a) öne doğru dikleştirmesi, b) şişirip büyütmesi beklenmez mi? Ama onunkiler öyle değildi.

Kadının mavi topuklu ayaklarının ikisi de kaldırımdaydı. Erkeğinkilerin ise her ikisi de caddedeydi. Rengarenk kalabalığa doğru ilerlediler.

Ve bu ikiliden sadece birine bakmaya niyetlenmiş olmasına rağmen ikisine birden baktı.

İşte: ulaşım istasyonundaki gişenin yanında, üzerinde kestane renkli bir önlük bulunan uzun boylu adam, etrafındaki pek çok kadının arasında sıkışıp kalmıştı. Kafasının üzerinde asılı duran bir çeşit kafes vardı. Yakınlaştıkça ellerinin etrafındaki kafesler de belli oluyordu: tellerin arasından üzerindeki boya lekelerini görebilirdiniz; boya tırnaklarına da bulaşmıştı; parmaklarındaki eklemler oldukça kaba görünüyordu. Önemli bir mevkii sahibi olan, ve belki de tesisatçılık ya da marangozluk gibi bayağı hobilere ayırabileceği kadar çok zamanı ve kredisi olan bir yönetici.

Marangozluk?

Kamburunu çıkararak yana çekildi. Ağaç ve zaman israfından başka bir şey değil.

Bu kalabalıkta bakabileceği başka kim vardı?

Kirli ayaklarını sürüyerek minik adımlarla ilerleyen on, on beş —yaklaşık iki düzine kadar— çocuk, mırıltılar çıkararak üzerine doğru geliyordu. İnsanlar geri çekildi. Benim derdim, diye düşündü, kirli olmaları ya da üzerlerindeki paçavralar değil, ama şu mahzun halleri…

Yedi yıl önce kendisi de Zerdüşt Işığının Yoksul Çocukları ve Değişen Gizli İsim toplantılarına katılmış, ilk üç ders sonunda Doksan Yedi Söylenebilen mantradan ilkini öğrenmişti: mimimomomizolalilamialomu— elamironoriminos… Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra on üçüncü ve on yedinci hecelerden o kadar da emin değildi. Ama neredeyse tamamını hatırlıyordu. Ve ne zaman Yoksul Çocuklar geçse kendini, her seferinde tekrar ettiği bu tekerlemeyi ses ve hecelerin oluşturduğu o belirsiz

LİNK

Author: epubindir

1 thought on “Triton / Samuel Delany

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir