Yaban Koyununun İzinde / Haruki Murakami

Yaban Koyununun İzindeYaban Koyununun İzinde

Yaban Koyununun İzinde’den…

O gidince, bir kola daha yuvarladım, sonra sıcak bir duş alıp tıraş oldum. Hemen hemen her şeyim sıfırı tüketmişti; sabundu, şampuandı, tıraş kremiydi.

Duştan çıkıp saçımı kuruttum, vücut losyonumu sürdüm, kulaklarımı temizledim. Sonra doğru mutfağa, kahvenin kalanını ısıtmaya gittim. Bu da sadece şunu saptamama yaradı: masada, karşımda oturan kimse olmadığını. Kimsenin oturmadığı bu sandalyeye bakarken kendimi bir De Chirico tablosundaki küçücük çocuğa benzettim, yabancı bir ülkede, tek başına, arkada bırakılmış bir çocuğa. Elbette ki küçük bir çocuk değildim ben. Bunu düşünmemeye karar verdim ve kahvemle sigarama daldım.

Yirmi dört saat uyumamış biri olarak kendimi şaşılacak kadar uyanık buluyordum. Bedenim, iliklerine dek yorgundu, ama zihnim, bilincimin karmaşık ırmaklarında huzursuz bir su yaratığı gibi hızla yüzüyor, dolanıyordu.

Karşımdaki boş sandalye aklıma bir süre önce okumuş olduğum bir Amerikan romanını getirdi. Karısı evi terk edip gittikten sonra koca, onun donunu katlayarak iskemlenin üzerine bırakır. Şimdi düşününce… Bunda bir anlam buluyordum işte. Gerçi böyle bir davranışın hiçbir şeye yararı olmazdı ama karşımdaki şu öldü ölecek sardunyadan gene de daha iyiydi. Üstelik belki kedi bile, onun kullandığı şeyleri çevresinde bulursa daha rahat ederdi.

Yatak odasına baktım, bütün gözleri teker teker açtım, hepsi boş. Sadece güveyeniği bir atkı. Üç tane giysi askısı ve bir paket naftalin. Kozmetik eşya; tuvalet gereçleri, bigudiler, diş fırçası, süslenmelikler, el çantaları, askılı çantalar, bavullar, para çantaları. Her zaman pek düzenli çamaşırları, külotlu çorapları, soket çorapları, mektupları, kadınsı en ufak bir koku taşıyan her şey, gitmişti. Hatta belki parmak izlerini bile silmiş olabilirdi. Kitaplar ile plakların da üçte biri gitmişti; kendi satın aldığı veya benim ona verdiğim her şey…

Fotoğraf albümlerinden, onun her fotoğrafı kopartılıp alınmıştı. İkimizin bir arada olduğu fotoğraflar kesilmiş, onun olduğu bölüm özenle çıkartılmış, benimki bırakılmıştı. Benim yalnız fotoğraflarım ya da dağların, ırmakların, geyiklerin ve kedilerin fotoğrafları, olduğu gibi bırakılmıştı. Yeniden gözden geçirilen

LİNK

 

Author: epubindir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir